Portfolyo

Medeni Hukuk

Medeni Hukuk, kişilerin birbiriyle ya da belirli ölçülerde kişilerle devletin doğrudan veya dolaylı özel ilişkilerinin kamu hukûku gibi başka bir hukuk dalının konusuna girmeyen hukuk dalına verilen addır. Özel hukuk denilince Medeni Hukuk (yurttaşlar hukuku) akla gelir. Temeli 2002 tarihli 4721 sayılı Medeni Kanun ve 1926 tarihli 818 sayılı Borçlar Kanunu'dur. Medeni Hukuk; Kişiler Hukuku, Aile Hukuku, Miras Hukuku, Eşya Hukuku, Borçlar Hukuku dallarına ayrılır. Türk Hukukunda medeni kanun ve borçlar kanunu ile ayrılmasının temelinde medeni kanun iktibas edilirken isviçre'de henüz borçlar kanununun hazırlanmamış olmasıdır. Türk Medeni Kanun'un başlangıç bölümünde genel ilkeler yazılıdır: Kanun, sözüyle ve özüyle uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hakim, örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Yasalar güven ve dürüstlük ilkesine göre işler.

Borçlar Hukuku

Borçlar hukuku bir özel hukuk dalıdır ve eşitler arasında meydana gelen ve borç ilişkisi adı verilen hukuki ilişkilerin incelendiği bir disiplindir. Borçlar Kanunu özel hukukta borçlar hukukuna kaynaklık eder ve borçlar hukuku alanına giren borç ilişkilerini düzenleyen bir kanundur. Borç ilişkisi kavramı, özel hukuk açısından tanımlandığında, alacaklı ve borçlu adı verilen iki taraf arasında meydana gelen ve borçlu olan tarafın alacaklıya karşı belli bir davranış biçiminde (edimde) bulunmakla yükümlü olduğu, alacaklının da borçludan bu davranış biçiminin yerine getirilmesini isteyebileceği (ifayı talep edebileceği) hukuki bir bağdır.

Ticaret Hukuku

Ticaret hukuku, kişilerin “ticari” nitelikteki ilişkilerini düzenleyen hukuk kurallarının bütünüdür. Ticaret hukuku, borçlar hukukuyla çok yakından ilişkilidir. Borçlar hukuku kişilerin ticari nitelikte olmayan borç ilişkilerini düzenlediği halde, ticaret hukuku aynı ilişkilerin “ticari” nitelikte olanlarını düzenler. Ticaret hukuku oldukça hacimli bir hukuk dalıdır. Kendi içinde, ticari işletme hukuku şirketler hukuku, kıymetli evrak hukuku deniz ticareti hukuku ve sigorta hukuku bölümlerine ayrılmaktadır. Türkiye’de ticaret hukuk kuralları 1955 tarihli Türk Ticaret Kanunu belirlenmiştir. Bilindiği üzere Ticaret, ülke refahını ve gelişmişiğini sağlayan en büyükü göstergedir. Ancak bu durumun varlığının doğal sonucu olarak ortaya çıkacak uyuşmazlıklar ise ticaret hukukunun ilgi alanına girmektedir. Oldukça geniş bir yelpaze olarak tanımlayabileceğimiz ticaret hukuku, 6102 sayılı Ticaret Kanunu ile temel düzenlemeler getirilmiştir. Ticari işletmelere bu anlamda iyi bir danışmanlık verilmekte ve bu konuda ayrıntılı dava hizmetleri büromuzun temel prensipleri çerçevesinde yürütülmektedir.

İş Hukuku

İş hukuku, işçi hakları, çalışma koşulları, işçi ücretleri, işçi sendikaları ve işveren-isçi ilişkileri ile ilgili konuları inceleyen hukuk dalı. İş hukuku Kara Avrupası hukuk sistemlerine dahil ülkelerde genellikle milli iş kanunları ile düzenlenir. İş uyuşmazlıkları genellikle asliye hukuk mahkemelerinde veya asli mahkemesi niteliğindeki iş mahkemelerinde görülür.

Ceza Hukuku

Ceza hukuku, suç ve ceza kavramlarını inceleyen kamu hukuku bölümüdür. Genel ve özel ceza hukuku olarak ikiye ayrılır (ceza genel ve ceza özel olarak da ifade edilmektedir). Genel ceza hukukunun konusu suç kavramının maddi ve manevi unsurlarıyla tanımı, ceza hukukuna hakim olan genel ilkeler, ceza kavramının tanımı, suçu ortadan kaldıran nedenler, cezayı azaltan ve ortadan kaldıran nedenler gibi bütün suçlar için geçerli olan ilke ve teorilerdir. Özel ceza hukukunun konusu ise ülkenin kanunlarına göre suç sayılan eylemlerin neler olduğu, bunların kapsam ve sınırları, birbirlerinden ayrılan yönleri ile bu suçlara öngörülen cezalardır. Ceza hukuku geniş anlamda ceza yargılaması usülunü de içerirken dar anlamda ceza yargılaması ceza hukukunun dışında kalır.

İdare Hukuku

İdare hukuku, temeli anayasada belirlenen, idarenin faaliyet ve örgütlenmesine ilişkin kurallar öngören, kamuya tanınan üstünlük ve ayrıcalıklar ile bireye tanınan hak ve hürriyetlerin dengelenmesini sağlayan hukuk dalıdır. İdare ise, organik anlamda devlet yapılanması içerisinde belli görevleri yerine getirmek için oluşturulan örgüt ve bu örtütte istihdam edilenler olarak tanımlanır. Fonksiyonel anlamda ise idare ile kastedilen kamu hizmetlerini hayata yansıtmak için sahip olunması gereken nitelikler ve bu örgütün çalışma sistematiğidir. İdarenin var oluş amacı kamu yararının gerçekleştirilmesidir. İdare hukuku da, kamu yararını oluşturmaya, bozulan yarar dengesini yeniden kurmaya yardımcı olarak idarenin faaliyet ve örgütlenmesini kurallara tabi kılar ve böylece bireyin hak ve hürriyetlerinin güvence altına alınmasını sağlar.

Vergi Hukuku

Vergi hukuku, kamu hukuku içinde yer alan ve devletin mali faaliyetlerinin hukuki yönünü inceleyen mali hukukun bir alt dalıdır. Mali hukuk ; vergi ( gelir ) hukuku , harcama ( gider ) hukuku ve bütçe hukuku olmak üzere üç alt sınıflandırmaya tabidir.

Gayrimenkul Hukuk

Dünya üzerinde yakın gelecekte genişletilemeyecek, çoğaltılamayacak kaynaklardan biri de; gayrimenkul… Türkiye’de Gayrimenkul Hukukunu düzenleyen yüzlerce kanun var. Orman Kanunu’ndan Kadastro Kanununa, İmar Kanunundan Finansal Kiralama Kanununa yüzlerce kanun var. Buna ek olarak tüzükler, yönetmelikler, Boğaziçi İmar, Kültür Varlıkları, Vakıflar, Milli Emlak, Belediye uygulamaları, Danıştay, Yargıtay ictihatları… Kamu kurumları, adliyeler, hazine, belediyeler, özel kuruluşlar, üniversiteler, inşaat şirketleri, özel girişimciler ve gayrimenkul sahipleri bu karmakarışık ortamda, çoğu kez elyordamı ile işlerini yapmaya çalışıyorlar. Bu noktada büromuz müvekkillerimize doğru, dürüst ve güvenilir bilgiler ışığında yol göstermek amacındadır.

Kamulaştırma

Kamulaştırma işi, devletleştirme, istimlak, kamu yararı gözetilerek şahısa ait taşınmazların belli bir proje amacına göre yol, okul, hastane ve bunun gibi kamunun ortak kullanımı ihtiyaçına hizmet verme amacıyla ilgili kanun hükümlerinin uygulanması işlemidir. Eğer idare tarafından kamulaştırılan mülkünüz, usulune uygun şekilde kullanılmadıysa malı geri alma hakkınız vardır ama bu kamulaştırmanın beşincı yılında başlar, bir sene sonrada biter. yani malınızı geri alabilme adına dava açabilmek icin sadece 1 sene vakitiniz vardır.

Kira Sözleşmesi

Kira sözleşmesi genel olarak kullandırma borcu doğuran sözleşmelerdendir. Kullandırma borcu doğuran sözleşmelerde taraflardan birisi elindeki bir malın kullanımını karşı tarafa devretmeyi taahhüt ederken diğer taraf bedel ödemeyi taahhüt eder.

Tapu İptal Tescil Davaları

Tapu iptali için ortada haklı bir sebep olmaksızın yapılan, bir tescil (kütüğe yazım), tescilin tadili veya terkini ile bir ayni haklan zedelenmiş olması gerekmektedir. Bu durumlarda, ayni haktan zarar gören kimse, tapu tescilinin düzeltilmesiyle ilgili olarak hukuksal davasını açabilmektedir. (TMK. m: 1025/1).

Arabuluculuk

Arabuluculuk, hukuk sistemi gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılan bir "Alternatif uyuşmazlık çözümü" (ADR) yöntemidir. Arabuluculuk; tarafların içinde bulundukları uyuşmazlığı tarafsız bir üçüncü kişi yardımı ile mahkemeye gitmeden ya da mahkeme yönlendirmesiyle çözmelerinde kullanabilecekleri en etkin yöntemdir. Esnek ve etkili oluşu arabuluculuğun iş yaşamı, aile, okul ve hatta milletler arası uyuşmazlıklarda bile uyuşmazlığın taraflarını doğru noktada buluşturan bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olmasını sağlamıştır. Aralarındaki uyuşmazlığı, kendi istekleriyle ya da bir mahkemenin önerisi ile arabulucunun eşliğinde çözmeye karar veren taraflar, uyuşmazlık konusunu arabulucuya ileterek, tamamen tarafsız, ön yargı ve yargıdan uzak bir arabulucu eşliğinde, sorunlarını tartışma ve kendileri için en iyi çözümü, bulma fırsatı elde ederler.