TEFECİLİK SUÇU - POS TEFECİLİK

TEFECİLİK SUÇU - POS TEFECİLİK


T.C.

İSTANBUL

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

13. CEZA DAİRESİ


TÜRK MİLLETİ ADINA

İSTİNAF KARARI


Esas No : 2024/2459

Karar No : 2024/3094


İNCELENEN KARARIN:

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 28. Asliye Ceza Mahkemesi

TARİHİ : 30.04.2024

NUMARASI : 2021/93 Esas, 2024/292 Karar

KATILAN : İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

SANIK : ..........................................

SUÇ : Tefecilik

SUÇ TARİHİ : 2015

HÜKÜM : Mahkumiyet

İSTİNAF EDEN : Sanık müdafi Av. Uğur Deniz ENGÜR


İlk derece mahkemesinin hükmüne karşı sanık müdafi tarafından istinaf yoluna başvurulmakla;

CMK'nın 279. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda; dairenin yetkisi, başvuranın hakkı, başvuru süresi ve yasa yolunun açıklığı yönünden istinaf başvurusunun kabul edilebilir olduğuna ve aynı Yasanın 280. maddesi gereğince başvurunun esası hakkında inceleme yapılmasına karar verilerek, dosyadaki duruşma tutanakları, diğer belge ve deliller ile istinaf dilekçesi incelenerek gereği düşünüldü:

Sanık .................Kadıköy Vergi Dairesi Müdürlüğünün ......................... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğu, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı İ.......................... Denetim Daire Başkanlığı tarafından yapılan araştırmada suç duyurusu raporunda açıklandığı üzere sanığın 2015 yılında faiz karşılığında ödünç para vermek suretiyle tefecilik faaliyetinde bulunduğu, sanığın ödünç para verme hak ve yetkisi bulunmamasına karşılık başkalarına faiz karşılığında ödünç para vermek sureti ile tefecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda;

Sanık müdafi istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dinlenen tanıkların beyanlarının müvekkilinin lehine olduğunu, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, sanığın üzerine atılı eylemleri gerçekleştirdiğine dair cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak, somut, objektif, kesin inandırıcı herhangi bir delil elde edilemediğinden, mahkumiyeti için yeterli delilinde bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğini ileri sürdüğü,

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, istinaf dilekçeleri, olaya ilişkin belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

1-TCK'nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, tanıkların sanıktan faizle borç para alıp almadıklarını tespit bakımından mahkemece dinlenen tanıkların yeniden çağrılarak ve vergi müfettişine beyanda bulunan tanık A........................ ile mahkemece tespit edilecek başkaca borç alan kimselerden yeteri kadar kimse tespit edilip duruşmaya çağrılmak suretiyle, tanıklara sanıktan ne kadar borç para aldıkları, karşılığında ne kadar ödemede bulundukları, ödemede bulunduklarına dair varsa dekont ya da banka bilgilerinin ne olduğu, tanıklar ile sanık arasında ticari bir ilişki var ise buna dair defter ya da ticari ilişkiyi ispatlayacak belgelerin neler olduğu sorularak ve her bir borç alan tanık yönünden borç olarak verilen miktarın ne olduğu, geri ödemenin ne kadar olduğu, borcun tamamı ödenmemiş ise ödenmesi taahhüt edilen miktarın ne olduğu sorulmak suretiyle faizle borç para verildiği hususunun açıkça ortaya konulması gerektiğinin gözetilmemesi,

2-İddianamede sanığın başkalarına faiz karşılığında ödünç para verdiğinin iddia edilmesi, bilirkişi raporu, vergi tekniği raporu ve tanık anlatımları ile banka bilgileri göz önüne alındığında, sanığın birden fazla kişiye borç para vermesine göre, değişik zamanlarda farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

3-Sanığın suç tarihinde nakit ihtiyacı olan kişilere faizle borç para verip vermediğine dair kolluk araştırması yapılması gerektiği gözetilmeyerek sanık hakkında tefecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı olmakla, istinaf başvurusunda bulunan sanık müdafinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri bu yönü ile yerinde olduğundan CMK'nın 289/1. maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,

Dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

CMK'nın 284/1. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02.10.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.